Dünyanın En Eski Tapusu Bir Araziye Ait!
İnsanlık tarihine baktığımızda temel var oluş mücadelesinin beslenme ve sığınma ihtiyaçları etrafında şekillenerek, insanın düşünme ve araştırma yetisiyle daima daha iyiyi hedeflemesi doğrultusunda bugün içinde yaşamakta olduğumuz sisteme kadar evrilmiştir. İlk insanların avcılık ve toplayıcılıkla geçindiğini bugün dünya çapında birçok kazıyla ortaya koyabiliyoruz. Mevsimlere, diğer hayvanların cinsine ve miktarına göre insan hep en güvenli ve hayatta kalma ihtimali en yüksek yeri arayarak kendisine yaşamını sürdürebileceği yerler arayarak göçebe bir hayat sürmekteyken, toprağın işlenebilirliğini fark etmesiyle bu durum değişmiştir.
Yerleşik yaşama geçiş bütün insan medeniyetinin temellerini atmakla beraber, toprak ve toprağın işlenebilirliği üzerinden doğmuştur diyebiliriz. Toprak, insanlığı güvence, emniyet ve aidiyet hisleriyle tanıştırmış sürdürülebilir bir yaşam biçimi için zemin oluşturmuştur.
Bugün toplumsal yaşamın içinde temelini binlerce yıl geçmişten alan birçok yapılanma söz konusu. Evlilik ve miras konseptleri sınırları belli toprak parçalarının ebeveynleri belli çocuklara bırakılabilmesi için doğarken, mülkiyet ve gayrimenkul kavramları da bir o kadar geriye dayanıyor. Bugün, 21. Yüzyılda insanın binlerce yıllık dönüşümünde adeta genetiğine işlemiş olan toprak ve güvence ilişkilenmesi, toprağın bugün hala karşımıza risksiz ve pozitif çağrışımlar yapan bir yatırım biçimi olması biraz da bunlarla bir bütün olarak değerlendirilebilir.
Öyle ki, on yıl kadar önce Mardin yakınlarında yapılan kazıda ortaya çıkan ve dünyanın en eski tapu senedi olma özelliğine sahip çivi tabletin günümüz ticarî sözleşmelerine benzerliği de bunu destekler nitelikte. Bir toprak parçasının sahipliğinin yarattığı güven duygusu en az insanlık tarihi kadar eski olmalı ki 2800 yıl önce var olan bir meyve bahçesinin İstarnadin isimli bir adam tarafından satın alınması 4 farklı kişinin şahitliği ve mühürleriyle tasdiklenmiş.
Mardin’in Nusaybin ilçesine 4km uzaklıktaki Gırnavas Köyü’nde ortaya çıkan yaklaşık 3bin yıllık tablet, dünyanın bilinen en eski arazi tapusu ve satış sözleşmesi. Asurlulara ait çivi yazısı kullanılarak oluşturulan eser bugün Mardin Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte.
Kazıları yürütmüş olan Arkeolog Mesut Alp tapu senedi yakınlarında bulunan dünyanın en eski oyuncağına da işaret ederek, Anadolu topraklarının zengin tarihinin ve Mezopotamya’nın çok katmanlı kültürünün altını çiziyor. Bu buluntuların o döneme ait sosyal ve ticarî yaşama ışık tutması bir yana tarihi anlamanın günümüze de daha aydınlatıcı bir perspektif katabilmesi çok kıymetli.
Dünyanın ilk tapu senedi tabletinin üzerindeki çivi yazısının tercümesi şu şekilde yapılıyor:
Hampute () mührü urad-g ula oğlu abu-salam mührü, Mannuki- Arbail mührü, Hanşi Mührü-kitt ir i - Sarri'nin tüm 3 oğlunda, saltan meyve bahçesinin sahibi 8 Şihala, ana nehir asiller yoluna bitişik olan ve Nabulu şehrinde bulunan, bu kişilere ait olan meyve bahçesi üzüm ve meyvelerle, İstarnadin-ahhe satın aldı. 1 mina 20 she kels gümüş (kalan kısmı kayıp) karşılığında (ters 2)? kral olmaksızın ().
Mardin Müzesi Hakkında Detaylı Bilgi İçin: Tıklayın