Arsa ve Arazi Kiralamalarında Denetlemeye mi Gidilmeli?
uparazzi Yönetim Danışmanı Hakan Erilkun toprak yatırımlarıyla ilgili yasal düzenlemeleri değerlendirerek arsa ve arazi gayrimenkullerinde kiralama yönteminin ne şekilde ele alınması gerektiğine dair görüşlerini dile getirdi. Uzun yıllar gayrimenkul sektöründe edindiği tecrübeleri ve sektörel hakimiyetini upBlog'da sizlerle paylaştı.Yüzölçümünün yaklaşık üçte biri tarım arazilerinden oluşan Türkiye, toprak yatırımlarına oldukça elverişli bir ülke. Buna bağlı olarak yatırımcıların arazi talebi yalnızca satın almada değil kiralamada da hızla yükseliyor. Özellikle 4 Kasım 2020 tarihinde çıkarılan yasayla hobi bahçelerinin yasaklanmasının ardından kiralık arsa-arazi talebi özellikle Bursa, Çanakkale, Kırklareli ve Antalya illerinde %70 oranında artış gösterdi.
Türkiye’nin Arsa-Arazi Yatırımları alanında uzmanlaşan ilk ve tek kurumsal franchise markası uparazzi’nin Yönetim Danışmanı Hakan ERİLKUN konuyla ilgili şunları söylüyor: Ülkemizde nüfusun %27’si tarımsal faaliyet gösteriyor. Arsa arazi yatırımı öteden beri bu alandaki kâr marjını gören gerçek yatırımcıların alanı iken artık bireysel ya da daha küçük ölçekli yatırım yapanlar da toprak yatırımlarına yöneliyor. Büyükşehirlerde yaşayanların şimdiki tercihi yerleşik oldukları şehre yakın bölgelerde doğayla iç içe bir lokasyonda öncelikle arazi kiralayarak tarım yapmak. Taleplerin %38’i Çanakkale’de, %16’sı Kırklareli’de, %18’i Bursa ve Antalya’da, kalanı Ege Bölgesi ağırlıklı olmak üzere diğer illerde yoğunlaşıyor. Geçiş aşamasının bu ilk bölümüne adapte olanların %60’ının bu kez aynı bölgeden arazi satın almaya yöneldikleri görülüyor. Ancak burada kiralamaların (hazine arazileri haricinde) en az %60’ının pek çok bölgede usulsüz gerçekleşmesi, kayıtlı değil kayıt dışı ekonomiye hizmet etmekte.
Erilkun, yapılan ve yapılması gereken uygulamaları ise şöyle yorumluyor:
Tarım arazilerinin kiralanması için iki yol bulunuyor. Direkt kiralama yönteminde araziden faydalanma hakkı tamamen kiracıya aitken; ortakçılık şeklinde gerçekleşen kiralamalarda arazi sahibine üründen pay veriliyor. Kanunen birinci türdeki kazanç gayrimenkul sermaye iradına, ikinci türdeki kazanç ise zirai kazanç vergisine tabi olmalı. Bunların İlçe Tarım Müdürlüğü’ne standart kiralama formuna kaydedilerek bildirilmesi gerekirken bu yolu uygulamak yerine tarafların kendi aralarında anlaşma yaptıkları, çoğu zaman kontratsız gerçekleştirilen kiralamaların İlçe Tarım Müdürlüğü’ne bildirilmediği görülmektedir. 24 milyon hektar büyüklüğünde tarım alanına sahip ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarım arazilerinin dijital ortamda kiraya verilebilmesini sağladığı yeni uygulamanın da etkisiyle çok büyük bir arsa arazi kiralama potansiyelinin hayata geçmekte olduğu, ancak kontrolsüz ve kayıt dışı kiralamaların da ekonomide büyük kayıp yaratmakta olduğu bir gerçektir. Yapılması gereken, kamu eliyle TAD Tarım Arazileri Değerlendirme ve Bilgilendirme Platformundaki bilgiler ve veri tabanından da faydalanarak aktif arazi kullanımlarını titizlikle kayıt altına almaktır.